Uçağa binmeden önce kaç kez valizinin fermuarını kapatmaya çalışırken üzerine oturdun? Ya da hafta sonu kaçamağı için hazırladığın çantanın aslında bir aylık tatili kaldıracak kadar dolu olduğunu fark ettin mi? Seyahat ederken yanına aldıkların, aslında zihnini de ağırlaştırıyor. Oysa az eşya ile yola çıkmak sadece pratik değil, aynı zamanda dünyamız için de hafifletici bir adım.
Sürdürülebilir seyahat, karbon ayak izini azaltmaktan çok daha fazlası. Bu bir bakış açısı; tüketmenin değil, deneyimlemenin öncelikli olduğu bir yolculuk anlayışı.

“Ne kadar az, o kadar çok” felsefesi
Az eşya ile seyahat etmek, özgürlüğü de beraberinde getirir. Her sabah “Bugün ne giyeceğim?” ikilemine düşmeden yola çıkmak, daha az zaman ve enerji tüketmek demektir. Üstelik eşyaların azalınca, dikkatin artar. Etrafındaki doğaya, şehrin kokusuna, karşılaştığın insanlara odaklanırsın.
Bilimsel bir gerçek: Daha az eşya ile seyahat eden insanlar, tatile daha hızlı adapte oluyor ve tatilin sonunda “gerçekten dinlendim” demeye daha yatkın oluyor. Çünkü beynin, sürekli seçim yapmak zorunda kalmadığında anda kalmayı çok daha kolay başarıyor.
Yolculuğun kendisi bir hediye
Sürdürülebilir seyahat için illa ki büyük adımlar atmak zorunda değilsin. Tatil rotanı belirlerken daha yakın destinasyonları seçmek bile önemli bir fark yaratır. Kısa mesafelerde uçak yerine tren ya da otobüsü tercih etmek, karbon salımını ciddi oranda düşürür.
Bir de hafif bir çanta ile yola çıkmak var. Bagaj kuyruğunda beklemek yok, ani bir yürüyüşte yük hissetmek yok. Sırtındaki yük azaldıkça, yolculuğun keyfi iki katına çıkar. İşte tam da bu yüzden “yavaş seyahat” (slow travel) felsefesi diyor ki: Daha az plan, daha çok keşif!

Doğaya teşekkür etmenin yolları
Gittiğin her yerde ufak bir iz bırakıyorsun ama bu iz plastik atıklardan değil, güzel anılardan oluşabilir. İşte birkaç basit ama etkili alışkanlık:
- Kendi şişeni taşı ve musluk suyu içmenin güvenli olduğu ülkelerde yeniden doldur. (Sadece bir kişinin yılda ortalama 156 plastik şişeden tasarruf ettiğini biliyor muydun?)
- Lokal üreticilerden alışveriş yap. Her alınan el yapımı çanta, büyük zincirlerden yapılmayan bir alışveriş demek.
- “Plajda iz bırakma” mottosunu hatırla: Ne götürdüysen, geri getir.
Valizini hafiflet, ruhunu da
Sürdürülebilir seyahat, aslında bir sadelik egzersizi. Bir sonraki yolculuğunda yanına sadece gerçekten ihtiyacın olanları almayı dene. Sırtındaki yük azaldıkça zihninin de ne kadar ferahladığını fark edeceksin.
Doğanın sana sunduklarını daha az tüketerek keşfetmek, hem ona hem de kendine verebileceğin en güzel hediye. Belki de dönüşte valizini açtığında fark edeceğin en kıymetli şey, yanına aldıkların değil; yolculuk boyunca ruhuna kattıkların olacak.
Yorum yazın
Tüm yorumlar yayınlanmadan önce incelenir.
Bu site hCaptcha ile korunuyor. Ayrıca bu site için hCaptcha Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.